Amaç: Kanser, kabızlık gelişme insidansını artırır. Kabızlığı önlemenin en iyi yolu, kabızlık gelişmeden önce tespit etmektir. Bu nedenle, kanser hastalarında kabızlık gelişimini önlemek için kabızlık riskini değerlendiren geçerli ve güvenilir ölçeklerin kullanılması çok önemlidir. Bu çalışma, Kabızlık Risk Değerlendirme Ölçeği'nin (CRAS) Türk kanser popülasyonuna uygulandığında geçerliliğini ve güvenilirliğini değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: Toplam 102 kanserli ayakta tedavi gören hasta çalışmaya dahil edildi. Roma IV kriterlerine göre, katılımcılar kabız ve kabız olmayan olmak üzere iki gruba ayrıldı. Tüm hastalar CRAS ile değerlendirildi. Hastaların bir alt kümesi, CRAS'ın tekrar-testi için rastgele seçildi.
Bulgular: Hastalarda CRAS'ın tekrar testi güvenirliğinin değerlendirilmesinde Cronbach alfa katsayısı ve sınıf içi korelasyon katsayısı (ICC) değerleri CRAS toplam puanı için 0,97 (0,93-0,99), alt ölçekler için 0,83 (0,64-0,94) ile 0,96 (0,92-0,97) olarak bulundu. Tekrar test güvenirliğinin yüksek olduğu görüldü (p<0,001). CRAS toplam puanı ile tüm alt ölçekler ve Roma IV kriterleri arasında ve CRAS ilaç alt grubu ile Roma IV kriterleri arasında anlamlı korelasyonlar gözlemlendi.
Sonuç: Bu çalışma, CRAS'ın Türkçe versiyonunun kanserli ayaktan hastalar için güvenilir ve geçerli olduğunu göstermiştir. CRAS, kabızlık riski altındaki bireyleri saptamak için ve hedeflenen kabızlık önleme programları geliştirmek için etkili bir şekilde kullanılabilir. Sağlık profesyonelleri, CRAS'ın Türkçe versiyonunu kanser hastalarında kabızlık riskini değerlendirmek için güvenilir bir araç olarak kullanabilir.

The Validity and Reliability of the Turkish Version of the Constipation Risk Assessment Scale in Cancers

Objectives: Cancer increases the incidence of developing constipation. The best way to prevent constipation is to detect constipation before it develops. Therefore, it is very important to use valid and reliable scales that evaluate the risk of constipation to prevent the development of constipation in cancer patients. This study aims to assess the validity and reliability of the Constipation Risk Assessment Scale (CRAS) when applied to the Turkish population with cancer.
Methods: 102 outpatients with cancer were included in the study. According to Rome IV criteria, participants were divided into two groups: constipated and non-constipated. All patients were evaluated with CRAS. A subset of patients was randomly selected for retesting with the CRAS.
Results: In the evaluation of test-retest reliability of CRAS in patients, Cronbach's alpha coefficient and intraclass correlation coefficient (ICC) values were found to be 0.97 (0.93-0.99) for CRAS total score and 0.83 (0.64-0.94) to 0.96 (0.92-0.97) for subscales. The retest reliability was found to be high (p<0.001). Significant correlations were observed between the CRAS total score and all subscales with the Rome IV criteria, as well as between the CRAS medication subscale and the Rome IV criteria.
Conclusion: The present study showed the Turkish version of the CRAS is reliable and valid for outpatients with cancer. The CRAS can be effectively utilized in identifying individuals at risk of constipation and developing targeted constipation prevention programs. Healthcare professionals can use the Turkish version of the CRAS as a reliable tool to assess constipation risk among cancer patients.